23 Ağustos 2012 Perşembe

: Pırlanta ile ilgili ilginç bilgiler


Pırlanta denince akla ilk gelen şey elmas olur. Çünkü elmas, pırlantanın kesilmemiş ve işlem görmemiş ham halidir. Çok uzun zaman boyunca yer altında kalarak oluşan ve karbon elementinden meydana gelen elmas, dünyanın en sert elementidir. Başka bir ifade ile bir elması ancak bir elmas kesebilir. Bilinen genel bilgiler dışında bir de pırlanta ve elmaslarla ilgili bilinmeyenler var.

Kesme ve taşa parlaklık vermek için cilalama işlemleri 1300lü yıllarda araştırmaya başlanmış. O zamanlar teknoloji bu kadar gelişmediğinden insanlar elmasları kesemiyorlarmış. En sıcak ateşlere bile dayanıklı olduğu için, elmasın mistik güçlere sahip olduğuna inanılıyormuş ve tapanlar bile oluyormuş. Doğaüstü güçlere sahip olduğuna inanılan elmasın kötülüklerden koruduğu ve şans getirdiğine inanılıyormuş. Yunanlılar ise elmasların tanrıların gözyaşları olduğuna inanıyorlarmış ve çok değer veriyorlarmış.

Kraliçe ve cariyeler elması gücün simgesi olarak görüyorlarmış. Bir elmasa sahip olan kraliçe, aynı zamanda çok büyük bir gücü de elinde bulunduruyormuş. Krallar savaşa giderken mutlaka elmas takarlarmış, bu sayede kötü şansın ve uğursuzluğun onlardan uzak olacağına inanıyorlarmış ve savaşı kazanacaklarına dair kendilerini ikna ediyorlarmış.

Sol elin yüzük parmağı diye adlandırdığımız dördüncü parmağına pırlanta alyans takma geleneği ise tamamen anatomi bilgisi eksikliğinden kaynaklanıyor. Eski Mısır’da başlayan bu gelenek, kalbe giden damarların bu parmağın ucundan başladığına inanıldığı için, sevilen kişiye verilen değeri göstermek amacıyla bu parmağa takılırmış. Sonra gelenekselleşmiş ve bugüne kadar gelmiş.

Evlilikte alyans geleneği ise Avusturya Arşidükü Maximillian’ın nişanlısına elmas bir yüzük hediye etmesiyle serüvenine başlamış. Günümüzde hala geçerliliğini koruyan alyans takma adeti, eşlerin birbirine olan sevgisini ve bağlılığını simgeliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder